top of page

Çift Terapisinde Aşkın Bileşenleri: Sternberg Üçgen Teorisi

  • Yazarın fotoğrafı: Süha Topçu
    Süha Topçu
  • 3 Oca
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 10 Oca



Aşk, insanlığın en derin ve karmaşık duygularından biridir. Psikolog Robert Sternberg, bu büyüleyici fenomeni anlamak için 1980'lerde geliştirdiği Üçgen Aşk Teorisi ile bize yeni bir bakış açısı kazandırdı. Sternberg'e göre aşk, üç temel bileşenin etkileşiminden oluşur: tutku, bağlılık ve yakınlık. Bu bileşenlerin birleşimi, bir ilişkinin doğasını ve türünü şekillendirir. Çift terapisinde tutku, bağlılık ve yakınlığa nasıl odaklanıyoruz beraber inceleyelim.


1. Tutku: Aşkın Ateşi

Tutku, aşkın fiziksel ve duygusal yoğunluğunu temsil eder. İlk görüşte aşktan romantik bir ilişkideki cinsel çekime kadar, tutku, ilişkinin başlangıcında genellikle en güçlü hissedilen bileşendir. Ancak tutkunun doğası gereği iniş çıkışları vardır ve zamanla azalma eğilimi gösterebilir. Bu azalma, bir ilişkinin sonu anlamına gelmez; aksine, tutkunun sürdürülebilir hale gelmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini ifade eder.

  • Tutkunun Özellikleri: Heyecan, cinsel çekim, romantik hayaller.

  • Tehlikesi: Sadece tutkuya dayalı ilişkiler yüzeysel olabilir ve hızla sona erebilir.


2. Bağlılık: Aşkın Söz Verdiği Güvence

Bağlılık, partnerlerin ilişkilerini sürdürmek ve geleceğe dair ortak hedefler belirlemek için verdikleri bilinçli bir karardır. Bu bileşen, aşkın uzun vadeli yönünü temsil eder. Bağlılık, inişli çıkışlı zamanlarda bile çiftlerin bir arada kalmasını sağlar. Özellikle evlilik ve aile kurma gibi uzun vadeli planlar, bağlılık olmadan sürdürülebilir değildir.

  • Bağlılığın Özellikleri: Sadakat, güven, kararlılık.

  • Tehlikesi: Tutku ve yakınlık olmadan bağlılık, bir ilişkiyi duygusal açıdan boş bırakabilir.


3. Yakınlık: Aşkın Kalbi

Yakınlık, bir ilişkideki duygusal bağdır. Güven, anlayış, şefkat ve karşılıklı destek ile beslenir. Partnerlerin birbirlerini anlaması, dinlemesi ve samimiyetle bağ kurması yakınlık sayesinde olur. Zamanla derinleşen bu bileşen, ilişkinin en istikrarlı yönüdür.

  • Yakınlığın Özellikleri: Anlayış, empati, paylaşım.

  • Tehlikesi: Yalnızca yakınlığa dayalı bir ilişki, tutku ve bağlılık olmadan arkadaşlık düzeyinde kalabilir.


Aşkın Çeşitleri: Üç Bileşenin Kombinasyonu | Çift Terapisinde Odak

Sternberg'e göre aşkın farklı türleri, bu üç bileşenin kombinasyonlarına dayanır:

  1. Romantik Aşk: Tutku + YakınlıkDuygusal bağ ve fiziksel çekim güçlüdür ancak bağlılık eksik olabilir.

  2. Arkadaşça Aşk: Yakınlık + BağlılıkDuygusal bağ ve sadakat güçlüdür ancak tutku eksik olabilir.

  3. Aşkın Delicesi: Tutku + BağlılıkFiziksel çekim ve bağlılık güçlüdür ancak duygusal yakınlık eksik olabilir.

  4. Tam Aşk: Tutku + Bağlılık + YakınlıkBu, ideal aşk türüdür ve bir ilişkide bu üç bileşenin dengede olduğu durumdur.


Üçgeni Dengede Tutmak: Sağlıklı Bir İlişkinin Anahtarı | Çift Terapisinde Odak

Sternberg’in teorisi, aşkın sürekli bir çaba gerektirdiğini vurgular. Her bileşen zamanla değişebilir ve çiftlerin bu değişimleri yönetmek için birlikte çalışmaları gerekir.

  • Tutkuyu Yeniden Canlandırın: Romantizmi taze tutmak için yeni deneyimler paylaşın.

  • Bağlılığı Güçlendirin: Uzun vadeli hedeflerinizi düzenli olarak gözden geçirin.

  • Yakınlığı Derinleştirin: Duygusal bağınızı güçlendirecek samimi konuşmalar yapın.


Sonuç

Sternberg’in Üçgen Teorisi, aşkı anlamak ve ilişkiyi sağlıklı bir şekilde sürdürmek için güçlü bir rehber sunar. Bu teoriye göre, aşk bir “bileşen dengesi” oyunudur ve bu dengeyi kurmak, çiftlerin birlikte büyümeleri için önemlidir. Her bileşen üzerinde çalışmak, hem bireysel hem de ortak bir çaba gerektirir.

Unutmayın, tam aşk her zaman bir hedef olabilir; ancak bu hedefe ulaşmak ve korumak, çiftlerin birlikte yolculuğunun bir parçasıdır. 😊


Bireysel ve çift seanslarıyla ilgili bilgi ve randevu için iletişime geçebilirsiniz:



Commentaires


bottom of page