top of page

Çiftlerde Ayrılık Kaygısı: Çift Terapisi ile Birbirinize Sıkı Sıkıya Sarılmanın Önündeki Engeli Kaldırın

  • Yazarın fotoğrafı: Süha Topçu
    Süha Topçu
  • 18 Ağu 2024
  • 2 dakikada okunur

birbirlerinin elinden tutan sevgi dolu bir çift

Her ilişki, sevgi ve bağlılıkla başlar; ancak zamanla bu bağ, kaygı ve endişe gibi duygularla gölgelenebilir. Çiftlerde ayrılık kaygısı, bu tür bir endişedir ve ilişkinin dengesini sarsabilir. Partnerinizden ayrılma korkusu, sürekli bir huzursuzluk hissi yaratabilir, hatta bu kaygı, ilişkinizi olumsuz etkileyebilir. Peki, bu kaygıyı nasıl yönetebilir ve ilişkinizi nasıl güçlendirebilirsiniz?

Ayrılık Kaygısının Belirtileri

Ayrılık kaygısı yaşayan çiftler, genellikle partnerlerinin onları terk edeceği korkusuyla yaşarlar. Bu korku, sürekli bir güvensizlik, bağımlılık ve kontrol ihtiyacına yol açabilir. Partnerinizin sizi terk edeceği düşüncesi, ilişkinizin her an sona erebileceği endişesi yaratabilir. Bu kaygı, partnerinize karşı aşırı bağlılık ve ilişkide gereksiz tartışmalara yol açabilir.

  • Sürekli Onay Arama: Partnerinizin sizi sevdiğine dair sürekli onay arama ihtiyacı.

  • Terk Edilme Korkusu: Partnerinizin sizi terk edeceği endişesiyle huzursuz olma.

  • Aşırı Bağlılık: Partnerinize karşı aşırı bağlılık ve bağımlılık hissi.


Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) ile Ayrılık Kaygısını Yenmek

Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT), ayrılık kaygısıyla başa çıkmak için etkili bir yaklaşımdır. ACT, çiftlere bu kaygıyı kabul etmeyi ve onunla yaşamayı öğretir. Kaygıyı tamamen ortadan kaldırmak yerine, bu duygunun varlığını kabul edip, onu kontrol altında tutmayı hedefler.

ACT ile çiftler, birbirlerine olan güvenlerini ve duygusal bağlarını güçlendirirler. Kaygı, ilişkiye zarar veren bir engel olmaktan çıkar ve çiftler bu duyguyla başa çıkmak için birlikte çalışmayı öğrenir. Bu süreçte, partnerinizle birlikte yapacağınız egzersizler, ilişkideki güveni artırır ve ayrılık kaygısını azaltır.


Sistemik Psikoterapi ile Kaygının Köklerine İnin

Sistemik Psikoterapi, ayrılık kaygısını sadece bireysel bir sorun olarak görmez, aynı zamanda bu kaygının ilişkisel ve çevresel faktörlerle nasıl bağlantılı olduğunu inceler. Aile geçmişiniz, sosyal çevreniz, iş yaşamınız gibi faktörler, bu kaygının kökeninde yatan unsurlar olabilir. Sistemik Psikoterapi, bu faktörlerin ilişkiniz üzerindeki etkilerini değerlendirir ve onları yeniden yapılandırarak ayrılık kaygısının üstesinden gelmenizi sağlar.

Örneğin, çocuklukta yaşanan terk edilme deneyimleri ya da geçmiş ilişkilerde yaşanan travmalar, şu anki ilişkinizdeki ayrılık kaygısını tetikleyebilir. Terapistiniz, bu köklü sorunları keşfederek, partnerinizle olan ilişkinizi bu tür kaygılardan arındırmanıza yardımcı olur.


İlişkinizdeki Güveni Yeniden İnşa Edin

Ayrılık kaygısı, ilişkinizin sağlığını tehdit eden ciddi bir sorundur. Ancak doğru terapi yöntemleri ile bu kaygıyı aşmak mümkündür. Kabul ve Kararlılık Terapisi ile duygularınızı kabul edip onlarla yaşamayı öğrenebilir, Sistemik Psikoterapi ile bu kaygının kökenlerine inip, onları yeniden yapılandırabilirsiniz.

Unutmayın, ayrılık kaygısını aşmak, ilişkinizi daha güçlü ve sağlam hale getirebilir. Partnerinizle birlikte bu kaygıyı yönetmek, ilişkinizdeki güveni ve bağlılığı artıracaktır. Eğer siz de ayrılık kaygısı yaşıyor ve bu duyguyla başa çıkmakta zorlanıyorsanız, profesyonel destek alarak ilişkinizdeki bağı güçlendirebilirsiniz. Bu süreçte, yalnız olmadığınızı ve yardım alarak bu kaygıyı aşabileceğinizi unutmayın.


Aile ve Çift Terapisine yönelik bilgi ve randevu için tıklayabilirsiniz.

Comments


bottom of page